İnsan vücudu, bilgi türü her ne olursa olsun, aynı aktarım aracını kullanmaktadır. Dokunma, tat, koku, ses ya da görüntü, bütün bu hislerle ilgili bilgiler elektriksel sinyaller olarak kodlanırlar. Bu elektriksel sinyaller, hedefleri olan herhangi bir sinir ya da kas lifine ulaştıklarında kimyasal bir değişime sebep olurlar. Bu değişim ise bir hissin oluşmasına ya da bir kasın kasılarak bir hareketin, bir mimiğin gerçekleşmesine yol açar. Aynı yöntemin böylesine zengin, kapsamlı bir iletişim sağlaması sinir sistemimizdeki tasarımın mükemmelliğini ortaya koyan özelliklerden biridir.
Beyin, vücudu elektrik enerjisini kullanarak denetler ve yönetir. Hatta görülen, hissedilen, hayal edilen ve hatırlanan herşey beynin içinde, elektrik sinyallerinin oluşturduğu bir dünyadır. Beyin, sizin kendiniz ve çevreniz hakkında bildiğiniz herşeyin meydana geldiği yerdir. Tüm evren ve içindekiler, tanıdığınız herkes ve onlara ait detayların tamamı beyninizin içinde belirir ve kaybolur. Beyin Allah’ın yarattığı tasarım sayesinde, sizinle ilgili tüm ayrıntılara, vücudunuzun her noktasına hakimdir.
Beynin tüm bu işlevleri yerine getirirken kullandığı en temel kaynak elektriktir. Bu elektrik sayesinde bilgiler, talimatlar bir beyin hücresinden diğerine atlar. Beyninizde 15-20 watt’lık, buzdolaplarının içinde kullanılan türde bir ampulü yakacak kadar elektrik dolaşmaktadır. Bu enerji sayesinde, beyin vücudun diğer kısımları ile haberleşir, onlara talimatlar gönderir ve onlardan gelen elektriksel mesajları yorumlar.61 Yalnızca beyindeki değil, aynı zamanda vücuttaki tüm sinir hücreleri de elektrik üretir ve elektrikle çalışırlar.62 Gözünüze gelen gün ışığı, televizyondaki görüntüler, radyoda çalan müzik, içtiğiniz suyun serinliği, ocaktaki bir yemeğin kokusu, parmağınızla tempo tutmanız, yüzünüzde oluşan mimikler bir dizi elektrik titreşimini harekete geçirir. Peki bu elektrik üretimi nasıl gerçekleşmektedir?
Nöronların arasında taşınan sinyallere ait voltaj genel olarak küçüktür (birkaç on milivolt) ve bu sinyaller saniyede 100 metre hızla hareket ederler.63 Belirgin olarak nöronlar her beş mili saniyede (bir saniyenin binde biri) bir, sinyal üretmek üzere yeniden harekete geçebilirler.
Beyin tüm işlevlerini önceki bölümde açıkladığımız nöron adı verilen sinir hücrelerini kullanarak gerçekleştirir. El, ayak veya deri hücrelerinin oluştuğu yapı malzemelerinden hiçbir farkı olmayan beyin hücreleri, elektrik enerjisini, kendi aralarında konuştukları bir dil gibi kullanarak tüm vücut hakkında bilgi alış verişinde bulunurlar. Aynı dili kullanarak vücudun tamamına gerekli mesajları ve bilgileri aktarırlar. Bilim dünyasındaki tüm gelişmelere rağmen, beyindeki bu özel tasarım, bilim adamları için hala sır niteliğindedir. Evrimci bilim adamları insan zihni ve beynin işlevleri karşısında çaresizlik ifadeleri sarf etmektedirler. Signs of Life (Hayatın İşaretleri) adlı kitapta beyin hakkında düşüncelerini dile getiren iki evrimcinin ifadeleri şöyledir:
İnsan beyni bilinen tüm kompleks sistemler içinde en çok hayrete düşüren ve esrarengiz olanıdır. Milyarlarca nörondan oluşan kitle içinde bilgi bizim daha yeni anlamaya başladığımız bir şekilde akıp durur. Biz çocukken deniz kenarında geçirdiğimiz bir yaz gününe ait hatıralar; imkansız dünyalar hakkındaki rüyalarımız. Şuur. Matematiksel genelleştirme konusunda şaşırtıcı kapasitemiz ve evren hakkında derin ve bazen de sezgisel anlayışımız. Beynimiz tüm bunları ve daha fazlasını da başarabiliyor. Peki nasıl? Bilmiyoruz: Zihin bilim açısından yıldırıcı bir problemdir.64
Sinir hücreleri pek çok açıdan diğer hücrelere benzeyen özelliklere sahiptir, fakat çok önemli bir yönden farklılık gösterirler: Bu özellik sinir hücrelerinin “bilgi”yi işlemden geçirmeleridir. Sinir hücrelerinin bilgiyi işlemden geçirme yeteneği, hücre içine alınacak maddeleri (sodyum, kalsiyum, potasyum iyonları...) denetleyen hücre zarının kendine has özelliklerine bağlıdır. İyonlar elektriksel olarak yüklü parçacıklar oldukları için, bunların hücre zarından içeri ya da dışarı hareketi, hücrede elektriksel olarak birtakım değişikliklere sebep olur. Bir sinir uyarısı da, nöron zarı boyunca oluşan bu elektriksel değişimin aktarılmasıdır.
Bir bilginin elektrikle iletilmesi ya da bir eylemin elektrikle gerçekleştirilmesi şüphesiz üstün bir ilmin göstergesidir. Vücudumuzdaki benzersiz teknoloji de bu ilme sahip olan tek bir Yaratıcı’nın varlığını gösterir. Sonsuz ilim sahibi olan Rabbimiz herşeye Kadir olandır. Bu gerçek Kuran'da şöyle bildirilir:
Gökleri ve yeri yaratan, onların bir benzerini yaratmaya kadir değil mi? Elbette (öyledir); O, yaratandır, bilendir. Bir şeyi dilediği zaman, O’nun emri yalnızca: “Ol” demesidir; o da hemen oluverir. Herşeyin melekutu (hükümranlık ve mülkü) elinde bulunan (Allah) ne Yücedir. Siz O’na döndürüleceksiniz. (Yasin Suresi, 81-83)