Yazarın Eserlerini İndirmek İçin:

Merak Ettiğiniz Konuları Harun Yahya(Adnan Oktar)'nın Sitelerinde Aramak İçin:

Kalbin Atış Hızını Düzenleyen Pacemaker

Kalp hücrelerinin elektrik üretmesi tek başına yeterli değildir. Öncelikle bu hücreler doğru sıralamada biraraya gelmelidir. Yalnızca birarada bulunmaları da yeterli değildir. Bu hücreler birbirleri ile sözleşmişçesine hep beraber elektrik üretmelidirler. Ayrıca bu üretimin belirli bir ritm içinde olması gereklidir. Her hücrenin elinde bir kronometre olmalı, bu hücreler hiç şaşırmadan her 0.83 saniyede bir harekete geçmelidirler. Dahası hücreler bu üretimi bir ömür boyu hiç yorulmadan sürdürmelidirler. Ayrıca kalbi çalıştıracak elektrik akımının miktarını tam olarak bilmeli, daha az veya daha fazla değil, tam ihtiyaç duyulan büyüklükte elektrik akımı üretmelidirler.
Bir mikroskop camına seyrek olarak dağıtıldıklarında her bir kalp hücresi farklı hızlarda atar, ama çoğalıp birleştikçe toplu hareket eden tek bir doku oluştururlar. İşte insanın göğüs kafesindeki kalp hücreleri de bu şekildedir: Ahenksiz olarak atmazlar, her biri kendi atışını başlatır; ritmik uyum içinde atarlar. Kalbinizde "pacemaker" adında kalbin atış hızını ayarlayan bir iç saat bulunur. Pacemaker, aslında bir hücre topluluğudur, fakat bir elektronik cihazdan çok daha mükemmel çalışır. Pacemaker, ürettiği elektrik akımını, kalp kasının her noktasına, iletken lifleri kullanarak dağıtır. Bu elektrik çeşitli fakat kontrollü hızlarda ilerler. Kalp atışı ve iletken sistem doğru çalıştığında düzenli ve belirli bir elektrik dağılımı gerçekleşir.
Kalp kendi atış hızını düzenleyen doğal bir cihaza sahiptir. Bu doğal kalp pili kalbin sağ kulakçığının üst kısmında yerleşmiş olan "SA nodu" (sinüs ya da sinoatriyal nodu) adı verilen özelleşmiş elektriksel hücre demetidir. Bu hücreler, kalp kaslarını ritmik olarak kasılmaları için harekete geçiren elektrik uyarılarını başlatırlar. "Kalbin atış hızını ayarlayan cihaz" olarak da adlandırılan SA nodu elektrik uyarıları üreten kısımdır. Bu uyarılar kalbe yayılır ve kalpteki dört odacığın da doğru bir zamanlama ile büzülmesini sağlar. Bu elektrik uyarısı kalbin diğer tarafına o kadar hızlı gider ki, tüm hücreleri bir kerede atıyormuş gibi gözükür. Bu ritm, kalbin normal atışıdır ve kalp dakikada 60-100 kez atar.41 Elektrik iletisinin SA nodundan, kulakçıklar ve karıncıklar arasındaki "AV nodu" denilen bölgeye ilerlemesi ise 0.03 saniye alır ve buna "normal sinüs ritmi" denir.42 AV nodu, kalbin atışını tamamlayan ikinci akımı üreten hücrelerin bulunduğu yerdir.
Kalp de bir otomobilin bujisi gibi dakikada çok sayıda ateşleme yapmaktadır. Her bir "ateşleme" özelleşmiş bir elektrik yolundan geçer ve kalbin kasılması için belirli bir sıra ya da şekilde kalbin dört odacığının kas duvarını uyarır. Önce üst odacıklar ya da kulakçıklar uyarılır. Bunu iki kulakçığın boşalmasını sağlayan küçük bir gecikme izler. Hareket eden akım, kulakçık ve karıncıklar arasındaki "AV nodu" (atriyoventriküler yumru) denilen bölgeye ulaştığında biraz yavaşlatılır. AV nodu, elektrik sinyalini saniyenin 14'te biri kadar kısa bir zaman boyunca tutarak geciktirir. Bu, çok hassas ayarlanmış bir zaman dilimidir. AV nodu geciktirme şalteri görevi yaparak kulakçığın iyice sıkışması, kasılması ve kanı karıncıklara iletmesi için zaman tanır. Böylece karıncıklar elektrik akımını almadan, yani içindekileri dışarı pompalamadan önce, kan ile tam kapasite dolmuş olurlar. Eğer bu duraksama olmasaydı, karıncıklar içlerine kan alamadan pompalanacak ve vücuda yeterli kan iletilememiş olacaktı. Bu gecikmenin sonrasında, elektrik sinyali yoluna devam eder ve saniyenin 16'da biri kadar kısa bir zaman içinde bütün karıncık hücrelerini uyarır. Artık, bol miktarda kan ile beslenmiş ve kendi sırası gelmiş olan büyük pompa da böylece kasılır ve vücuda kan pompalanmış olur. Bütün bu işlemler saniyeden daha kısa bir zaman diliminde gerçekleşir.43
Özetle elektrik akımı kalbinizin üst kısmında genellikle SA nodunda ortaya çıkar. Kalbiniz boyunca elektriğin dağılmasını ve hareket ettikçe kalp kaslarının kasılmasını sağlar.44 Ancak normal şartlarda oluşması gereken durum çok daha farklıdır. Jeneratörden yayılan enerji önce küçük pompaları (kulakçıklar), sonra büyük pompaları (karıncıklar), uyaracaktır. Ancak elektrik dalgası çok hızlı yol aldığından her iki pompa da hemen hemen aynı anda kasılacak ve kalbin çalışma mekanizması tamamen bozulacaktır. Ama böyle bir şey olmaz çünkü tüm bunların önceden hesaba katıldığı bir tasarımla karşı karşıyayız. Kalbimizdeki elektrik devresi öylesine mükemmel bir tasarımdır ki, elektrik enerjisi önce küçük pompaları uyarır, ardından bir süre bekletilir, sonra büyük pompaları uyarır. Bu arada elektrik sinyali yola çıktıktan sonra, küçük pompalar işlerini bitirene kadar bir noktada bekletilirler.
Diğer taraftan kalp ve kan damarları vücudumuzun ihtiyaçlarını karşılamak için kan dolaşımımızı hızlandırıp yavaşlatmaktan daha fazlasını yaparlar. Farklı faaliyetleri ateşlemek için kanı farklı dokulara taşırlar. Yemek yediğimizde midemize, koştuğumuzda ciğerlerimize ve kaslarımıza, konuştuğumuzda beynimize kan hücum eder. Vücudumuzun değişik ihtiyaçlarını karşılamak için kalp ve damar sistemi bilgileri bir bilgisayar gibi birleştirir ve hiçbir bilgisayarın yapamayacağı şekilde taleplere cevap verir.45
Kalp atışlarının yavaşlaması ya da hızlanması çoğu zaman göğsümüzün sıkışmasına yol açar ve çarpıntı olarak ifade edilen rahatsızlığa sebep olur. Kalp atış hızının normal olmayan seviyede hızlanması ya da yavaşlaması kalbin elektrik sinyallerinin anormal yollarda hareket etmesi olarak adlandırılabilir. Hızlı veya yavaş çarpıntıları anlamak için normal kalp atışının nasıl ortaya çıktığını ve kalp boyunca hareket ettiğini incelemek gerekir.
Kalbin bu ayarı yapamadığı durumlarda, kalp atış hızını ayarlayan elektronik cihazlardan faydalanılır. Ancak suni olan bu aletler kişinin dikkat etmesi gereken pek çok koşulu da beraberinde getirir. Manyetik alan içine girmemeleri, manyetik alan oluşturan cihazlardan uzak durmaları gerekir. Ancak doğal pacemaker'larda böyle bir sorun yaşanmaz. Peki vücudumuzdaki bir grup hücre bilinçli olarak fark etmediğimiz ihtiyaçlarımızı nasıl belirlemekte ve bunları karşılamaktadır? Bu bizim için vücudumuzda önceden hazırlanmış bir konfor, bir tedbirdir. Tüm bunlar Rabbimiz'in üzerimizdeki sonsuz rahmetinin bir göstergelerinden yalnızca biridir.

Göklerde ve yerde olan (herkesin ve herşeyin) tümü Rahman (olan Allah)a, yalnızca kul olarak gelecektir. Andolsun, onların tümünü kuşatmış ve onları sayı olarak saymış bulunmaktadır. (Meryem Suresi, 93-94)

Kalbin Çalışması İçin Gerekli Olan "Kusursuz Tasarım", İnsanın Yaratılışında Tesadüflerin Yeri Olmadığının Bir Göstergesidir
QT sendromu, kalbin elektrik iletme yeteneğinin bozuk olduğu kalıtsal bir hastalıktır. Bu hastalığa sahip kişiler, kimi zaman bir kabus ya da aşırı egzersiz sonucu ani bir ölümle karşılaşabilmektedirler. Hastalığın sebebi kalpteki potasyum kanalında meydana gelen bozulmalardır.
Kalbin işlevlerini doğru yapabilmesi için elektriksel aktivitenin eş zamanlı olması gerekir. Kalbin atış ritmini düzenleyen "pacemaker", hücrelerdeki kasılmanın başlaması için her kalp hücresine bir elektrik sinyali gönderir. Bu, kalbin atmasına neden olur. Bunun içinse potasyum kanallarının açılması ve potasyum iyonlarının hücreden çıkmasına izin verilmesi gereklidir. Fakat QT sendromuna sahip hastalarda, bu kanallardaki fonksiyon bozukluğu sonucunda, hücrenin bir sonraki atış için elektriksel özelliklerini kazanması gecikir. Korku ya da egzersiz nedeniyle kalp aşırı derecede uyarıldığında, bozulmuş kanallar yeterince potasyum çıkmasına imkan vermez ve bu elektriksel düzensizlik, hastaların aniden ölmesine neden olabilir.