Günümüzde bilim adamları beynin bir tür bilgisayar gibi çalıştığını düşünmektedirler, ancak bu kıyas hala yetersizdir. En üstün teknolojiye sahip bilgisayarlar bile insan beyninin elektrokimyasal kompleksliği ile karşılaştırıldığında çok yüzeysel kalmaktadır. Nitekim en üstün teknoloji örneklerinden bilgisayarı icat eden bilim adamlarının, beyin hakkındaki bilgileri son derece sınırlıdır. Dr. Eric H. Chudler’a göre: “Bizim beyin hakkında bildiklerimizdense, bilmediklerimiz daha fazladır.”1
1- Dr. Eric H. Chudler, "A Computer in Your Head?", Odyssey Magazine, Cobblestone Publishing Co., vol. 10, Mart 2001, ss. 6-7.
Bilgisayar ve beyin benzer fonksiyonları gerçekleştirirler. Örneğin her ikisi de hafızalarına kayıt yapabilirler. Bilgisayarlar, çipler, diskler ve CD-ROM’lar üzerine bilgi saklarken, beyin nöron devrelerini kullanır. Hem bilgisayar, hem beyin yeni işlemler yapacak şekilde değişikliğe uğratılabilir. Bilgisayarlara yeni donanımlar ve yazılımlar yüklenerek hafızaları ve programları genişletilebilir. Beyin sürekli değişimden geçer ve yeni şeyler öğrenebilir. Beyin bazen gerekli olduğunda elektrik sistemini yeniden kurabilir. Örneğin bazı beyin hasarları sonrasında zarar görmemiş beyin dokusu önceden hasarlı bölgenin yaptığı işlevleri devralabilir. Ancak bilgisayarlar teknolojideki tüm gelişmelere rağmen böyle bir özellikten yoksundur.
Bedenimizdeki bütün işleri idare eden beynimiz ise hiçbir bilgisayarla karşılaştırılmayacak kadar üstün bir sisteme sahiptir. Vücudumuz yaratılmış en mükemmel sistemlerden biridir ve mükemmelliği ayrıntılarında gizlidir. Beynin yapısı da derinlemesine incelendiğinde, bizim kavrayabilme sınırlarımızı zorlayan detaylarla karşılaşırız. Beynimizdeki her kıvrım, her girinti ve çıkıntı bir amaç üzerine yaratılmıştır.